Şehirlerin gelişmişliği ve zenginliği sadece ekonomik parametrelerle ölçülmez. Çoğu zaman gelişme çıtasını kültürel zenginlikler yükseltir. Biz de şehrimizin sanat, kültür zenginliği ve tarihi varlığımızın çeşitliliği ile övünmekte ve her seferinde bunu öne çıkarmaya çalışmaktayız.
Bölgemizde Paleolitik çağdan başlamak üzere günümüze kadar geçen zaman içinde yaşanmış birçok Anadolu uygarlığına rastlamak mümkündür. Bu nedenle şehrimiz onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış olmanın getirdiği zengin bir kültür ve bu kültürü yansıtan sayısız tarih ve eşsiz kültürel mirası barındırmaktadır. Dolayısı ile yöremiz adeta tarih ve kültür fışkırmaktadır. Ancak, biz bugüne kadar bu hazinelerin değerini bilemediğimiz gibi tanıtımında da başarılı olamadık. Şimdi yeni bir fırsat yaratarak “kent müzesi” aracılığı ile bunu başarabiliriz. Zira, kent müzeleri, kentin yaşam hikayesini, tarihsel ve kültür birikimini sergilemek suretiyle yörenin tanıtımında önemli rol oynamaktadırlar. Böylece bölgemizde yer alan bu servetin bilinmesi ve kentin bir bütün olarak, derinliğine tanıtılması mümkün olabilecektir. Bunun için öncelikle hikayemizinçok iyi bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir. Bu hikaye ile, yörenin tarihi, sahip olduğumuz kültürel miras, lokal yaşamı, müziği ve folklörü, sanatsal değerleri, mutfağı ve doğal güzellikleri ortaya konulacaktır. Bu anlatım görseller ve teknolojinin son uygulamalarından yararlanılarak sesli anlatımlarla, simülasyon yöntemleri ile bir kurgu içinde, mekana özel müziklerle harmanlanarak sunulmalıdır. Böylece sanki bir rehber eşliğinde yöreyi tanıtmak, hikayesini dinlemek ve yörenin tarihini, kültürünü ve yaşamını öğrenmek olanaklı hale gelecek, kentin tarihsel serüveni, geçmişi ile bugünü geleceğe taşınmış olacaktır.
Özetlemeye çalıştığımız bu sonuç, neden kent müzesi sorusunun cevabını oluşturmaktadır.
Bu olayın, bizim gibi hikayesi çok, tarihi ve kültürel zenginliği olan yöreler için bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Özellikle bir çok hikayemiz bu sayede tozlu raflardan çıkacak ve dünyanın gözü önünde sergilenme şansı bulacaktır.
NEDEN KENT MÜZESİ
Hafızasını kaybeden biri gibi, geçmişiyle bağını koruyamayan bir kent de, kim olduğunu, nereden geldiğini ve neler yaşadığını hatırlayamaz. Sonuçta bilinçsiz ve kimliksiz bir hale dönüşür. Kent müzeleri, sadece kentlerin hafızası, geçmişi değil, aynı zamanda geleceğidir. Bu nedenle başvurulacak önemli bir kaynaktır. Kentliler bu sayede nasıl bir şehirde yaşadıklarını görürler, kentin hafızası ile tanışırlar ve en önemlisi yaşadıkları kentin önemini, kendilerinden önce yaşamış uygarlıkları ve kültürleri tanımış olurlar.
(Kaynak : ÇEKÜL Vakfı-Kent Tarihi Müzeleri ve Arşivleri )
Bugüne kadar tam ve doğru olarak anlatamadığımız ve tanıtamadığımız bölgemizde geçmişte yaşanmış uygarlıklar ve bu uygarlıklardan bize miras olarak kalan tarihi ve kültürel zenginliğimizi ve kentin hazırlanacak kültürel miras envanterinibu sayede sergileme fırsatı yakalamış olacağız.
Anadolu bozkırının ortasında, şehircilikte bir mucize yaratan ve Türkiye’ de eşi ve benzeri olmayan müzeleri ile (24 müze bulunmaktadır)Eskişehir’ i niye örnek almıyoruz.“Odunpazarı Modern Müze” sini gördüğümüzde, Eskişehir’ in Türkiye’ den yıllarca ileride olduğunu anlamak mümkündür. Keza aynı şekilde 14 müzesi ile Gaziantep öne çıkan başka bir şehirdir. Bu örnekler bizi niye etkilemiyor ve hırslandırmıyor. Onları takdir ve tebrik ediyoruz. Bize gelince, sahip olduğumuz tarihi ve kültür zenginliğimizi yeni bir konseptle
“Kent Müzesi” şeklinde neden sergileyemeyelim.
MÜZE YAPISI
Kent müzesi olarak seçilecek yapıların, kent kimliği ile özdeşleşen, tarihi nitelikte binalar olması tercih edilmektedir. Genellikle belediye ve eski hükümet konaklarının bu amaçla seçildiklerini görüyoruz. Böylece kentsel mirasın ayağa kaldırılması sağlanmış olacaktır. Bu nedenle şehirdeki eski hükümet binasının bu seçim için en ideal yapı olduğu görüşündeyiz.
ÖNERİMİZ
Günümüz dünyasında çoğunluğun katılımı ile gerçekleştirilen projelerin başarılı olduğu görülmektedir. Bu nedenle çeşitli kesimlerin düşünce ve talepleri dikkate alındığında, şehirdeki eski hükümet konağının “kent müzesi” olmasında ortak bir görüş oluştuğu anlaşılmaktadır. Kent müzesinin öncelikle halkın müzesi olduğu anlayışı ile hareket edilmesini bekliyor ve Valimiz Sayın Erkaya Yırık’ tan bu şehrin de bir “kent müzesi”ni hak ettiğini ve bir an önce bu projenin hayata geçirilmesini arzu ediyoruz.
“ Kültürümüzü yitirmek belleğimizi yitirmektir.”
(SirKenRobinson)
Mehmet ÇAĞLAR
Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı