HARPUT SINAVINDAKİ BAŞARIMIZ !
Tarihi ve kültür değerimiz Harput’ u ne yazık ki, bugüne kadar yeteri kadar koruyamadık. Ayrıca zengin kültür yapısını yaşatma görevini de yerine getiremedik. Dolayısı ile bu ilgisizlik nedeniyle Harput kaderi ile baş başa bırakılmış ve zamana karşı adeta bir direnme savaşı vermiştir. Sonuçta bu tarih ve kültür zenginliğinden geriye çok az sayıda varlık kalabilmiştir. Bu yetmiyormuş gibi, tarihi ve kültürel dokuya uymayan yapılaşma ve uygulamalarla adeta Harput’ a kötülük etmede yarışmışız.
Harput’ u koruma ve yaşatma konusundaki başarısızlığımız, şehrin bugünkü yerleşim alanına taşındığı 1834’ lü tarihlere dayanmaktadır. Harput’ un Elazığ’ a taşınma döneminde, kapı kollarından tutun da duvar taşlarına kadar tarihi ve eski yapılara ait ne varsa sökülmüş ve bunlar yeni inşa edilen Elazığ’ daki yapılarda kullanılmıştır. Bütün bunlarla Harput’ un yok edilmesine göz yumulmuş ve büyük ölçüde erozyonuna neden olmuştur. (Kaynak : İ.Sunguroğlu – Harput Yollarında, 1.Cilt)
HARPUT’ UN KORUNMASINDA NEDEN BAŞARILI OLAMADIK
Harput’ un korunmasında gösterilen başarısızlığın nedenlerini araştırdığımızda şu temel konularda yanlış yapıldığını görmekteyiz.
Özetle; Harput’ la ilgili sınavda her yönü ile başarısız olduğumuz ve sınıfta kaldığımız görülmektedir. Gösterilen duyarsızlık sonucu bugün karşılaştığımız manzaranın ne kadar hazin ve kötü olduğu ortadadır.
HARPUT’ DA YAPTIĞIMIZ YANLIŞLAR
Öncelikle yapılan yanlışlıklara tarihi ve kültürel dokuya uygun olmayan yapılaşmalara ve Harput’ un mezarlıklar şehri olmasına izin veren önceki Belediye yönetimlerinin neden olduğunun altını çizmek istiyoruz. Buna ait şu örnekleri gösterebiliriz.
Ayrıca bazı tarihi varlıkların ve mekanların Harput’ u dokusuna uymayan bir şekilde kullanıma verildiğini görmekteyiz. Örneğin; tarihi Cimşit Hamamının lokanta, Balak Gazi heykelinin civarı ile Harput Kalesi bitişiğindeki alanların çay bahçesi ve lokanta olarak kiraya verilmiş olması gibi.
KORUNMANIN YOLU UNESCO’ DAN GEÇİYOR
Harput’ un kötü kaderinin değiştirilmesinin, tarihi ve kültürel yapısını koruyarak gelecek nesillere miras olarak bırakılmasının yolu “Dünya Miras Listesi” ne girmesinden geçmektedir. Bu sayede, kaderi ile baş başa bırakılmış Harput’ u bir dizi ulusal ve uluslararası kuruluşun görüş ve bilimsel birikimlerinden, uzmanlık deneyimlerinden ve maddi desteklerinden yararlandırma fırsatı yakalamış olacağız. Böylece, Harput “insanlığın ortak mirası” olarak kabul görmüş olacak, sessiz ve suskun olan Harput yok olma tehlikesinden kurtularak konuşan ve ilgi çeken bir şehir haline gelecektir. En önemlisi, sahipsizlik ve ilgisizlikten kurtularak UNESCO ile dünya mirası statüsüne kavuşacaktır. Böylece Harput’ un gelecek kuşaklara miras olarak bırakılması, “Dünya Mirası” haline gelmesi ile mümkün olacaktır. Bu nedenledir ki, UNESCO mirasının gerçekleşmesinde hepimize büyük sorumluluk düşmektedir.
ÖNERİLERİMİZ
Belediye Başkanımız Sayın Şahin Şerifoğulları ile 2019 / Nisan ayında yaptığımız görüşmede, UNESCO sürecinde kendilerine Vakıf olarak birlikte çalışma yapmayı teklif etmiştik. Ancak, bugüne kadar arzu ettiğimiz veya hedeflediğimiz bir çalışma gerçekleştiremedik. Daha önce Elazığ Belediye Başkanlığımız ile yaptığımız ortak proje ile Harput’ un “UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi” ne alınmasını sağlamıştık. Geçici listeye girdiğimiz 02 Mayıs 2018 tarihinden sonra bugüne kadar istenilen ölçüde çalışma yapılmamış, hatta şehir UNESCO olayını gündemine dahi almamıştır. Şehir yönetiminin UNESCO sürecine ilgisiz kalması ister istemez bir takım gecikmelere neden olmaktadır. Oysa, Harput’ un “UNESCO Dünya Mirası Kesin Listesi” ne girmesi için çok ciddi çalışmalar yapılması gerekmektedir. Bu nedenle önerimiz, Belediye Başkanlığı bünyesinde bir “UNESCO Birimi” kurulması ve bu birime, arkeoloji, sanat tarihi, sosyoloji, halka ilişkiler ve restorasyon konularında uzman kişiler alınmasıdır. Bu ekip, tarihi, kültür ve doğal varlıkları koruma konusunda aktif rol alacaktır. Ayrıca sürecin bundan sonraki aşamalarında görev üstlenecektir.
Belediye Başkanımızdan diğer bir talebimiz, daha fazla zaman kaybetmeden “Alan Yönetimi” oluşturulması ve kesin listeye giriş hazırlıkları için çalışmaları başlatmasıdır. Bu konularda kendilerine yardımcı olacağımızı ve çalışmalara destek vereceğimizi buradan iletmek istiyoruz.
“Kültürel ve tarihsel bellek kaybına uğrayan bir toplum, çok şeyini, özellikle yaratıcılık kaynaklarını kaybetmiş olur.”
Mehmet ÇAĞLAR
Yönetim Kurulu Başkanı