Daha önce tarım sektörü ile yazdığım birçok yazıda
değinmiştim.
Bu arada 16 Eylül 2020 tarih ve 31246 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 400 sıra nolu Milli Emlak Genel Tebliği ile Hazine arazilerinin tarım sektörüne tahsis edileceğini duyurmuştum. Bu fırsatın iyi değerlendirilmesi ve sistemin yeni aktörü olarak gençlerin ve özellikle kadın girişimcilerimizin öne çıkarılması, örgütlenmesi ve desteklenmesini önermiştim.
Geçen günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat Kurum, yaklaşık 55 bin çiftçiye toplam 595 milyon metrekare yüzölçümlü Hazine arazisini verdiklerini açıkladı. 2022 yılında çok daha büyük oranda Hazine arazilerini tarımın her türü için çiftçinin kullanımına açılacağını belirtti. Ayrıca “ Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesinin Desteklenmesi” ne ilişkin kararla, İl Tarım ve Orman Müdürlükleri tarafından hazırlanan, Tarım ve Orman Bakanlığı’ ncaonaylanan projelere, toplam bedelinin azami yüzde 75’ i kadar hibe sağlanacağı duyuruldu.
Günümüzde tarımda yaşadığımız sorunların başında her geçen gün ekilebilir alanların ve tarımla uğraşan nüfusun önemli ölçüde azalması gelmektedir. Ekilebilir alanlar 23.7 milyon hektardan 19.5 milyon hektara gerilediği, aynı şekilde tarımda istihdam edilen kişi sayısının son 15 yılda, yüzde 45-50 azaldığı açıklanıyor. (*)
Toprağı üretemediğimize göre, onu korumalıyız. Özellikle ona ucuz sanayi malı olarak bakılmaması ve tarım dışı kullanımına izin verilmemesi gerekmektedir. Ayrıca boş bırakılan atıl arazilerin ve Hazine’ ye ait arazileri hibe verilmesi tarım sektörü için müjde niteliğindedir. Tarım politikasının yeniden masaya yatırılması ve dünya ülkelerinin tarımsal faaliyetleri azaltması ülkemiz için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, gıda silah kadar önemli hale gelmiştir. Tarım ve gıdaya sahip olan dünyada da söz sahibi olacaktır.
Sonuç olarak; gündeme gelen yeni teşvik desteklerini de dikkate alarak Elazığ’ da öncelikle “Tarım Seferberliği” ilan edilmesini, ivedilikle Hazine arazilerinin tarıma tahsis edilmesinin sağlanmasını, ciddi ve doğru bir biçimde bir üretim planlaması yapılmasını, daha fazla nüfusun tarım sektörüne kanalize edilmesi için kooperatifçilik ve diğer ortak girişimciliklerin özendirilmesini, özellikle gençlerin ve kadın girişimcilerin örgütlenmesi ve desteklenmesini, sulama olanaklarının artırılmasını ve en önemlisi şehrin geleceğinde tarımın önemine inanılması ve artık konuşmak yerine bir şeyler yapmak için harekete geçilmesini arzu ediyoruz.
Kaynakça :
(*) Dünyanın Yeni Krizi Su ve Gıda başlıklı yazımız - 2021