Osmanlı padişahı II.Abdülhamit Han’ın 1876’da oluşturduğu “Birinci Meclisi Mebusan” a o yıllarda idari açıdan Diyarbekir Vilayeti’ne bağlı Mamuretülaziz Sancağı’ndan tek mebus katılmıştır. İki dönem faaliyet yürütebilen meclis, 1877-1878 Osmanlı-Rusya Savaşı nedeniyle çalışmalarını durdurmuş ve 23 Temmuz 1908 tarihinde yeniden faaliyete başlamıştır. Daha önce sancak olan Mamuretülaziz 1877 yılında vilayet oldu. Böylece ikinci dönem seçimlerinde Mamuretülaziz Vilayeti seçim bölgesi olarak kayıtlara geçti. Yapılan her iki dönem seçimleri sonucunda Hacı Hafız Mahmut Vecdi Efendi mebus seçilerek her iki mecliste de Mamuretülaziz’i temsil etti.
Mamuretülaziz (Elazığ) Birinci ve İkinci Meşrutiyet dönemlerinde Meclis-i Mebusan’a toplam 11 mebus göndermiştir. Vilayeti temsil eden bu mebuslardan bir kısmı Meclis’teki çalışmaları ile aktif rol almışlardır. Yapılan çalışmalar, vilayetle ilgili olmaktan çok ülke genelini ilgilendiren konular olmuştur. (*)
Rivayet o dur ki; Mamuretülaziz’den bir dönem “Meclisi Mebusan” a temsilci seçmek için idare meclisleri geniş kapsamlı bir toplantı düzenleyerek aday belirlemiş. Seçilen temsilciler işin ilginç yanı bu görevi kabul etmeyerek red etmişlerdir. Buna neden olarak da böyle bir sorumluluk almanın zorluğunu gerekçe göstermişler. Başka bir ifade ile bu vebali alamayız demişler. Bundan yaklaşık yüz yıllar önce yaşandığı söylenen bu olayı yazı konusunun başlangıcında dile getirmek istedik. 14 Mayıs 2023 seçimlerini bu yönden değerlendirdiğimizde, ilk meclisi oluştururken, Mamuretülaziz vilayetinde gösterilen bu duyarlılığın günümüz siyasetinde gösterilmemesini adayların cesur olmaları ile mi tarif etmek gerekir. Yoksa bu davranış ehliyet, liyakat ve marifet anlayışı ile mi izah edilmelidir?
Günümüzde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 14 Mayıs 2023’de yapılacak seçimde, temsil görevi üstlenecek 600 vekile karşılık ülke genelinde milletvekili adaylığına yaklaşık 20 bin kişinin istemde bulunduğu açıklanmıştır. Milletvekiline bu kadar kişinin sorumluluk alarak soyunmasını anlamlı ve ilginç buluyoruz! Bu görevin özelliği ve önemi dikkate alındığında seçilecek kişilerin ne kadar büyük bir sorumluluk aldığı ortaya çıkmaktadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde aktif olarak görev yapacak milletvekilleri, yeni yasaların yürürlüğe girmesinden sorumlu olmanın dışında mevcut yasaların kaldırılmasında ya da değiştirilmesinde önemli bir rol almaktadırlar. Dolayısı ile yasama meclisinde görev alan vekillerin hazırladığı yasa tasarıları mecliste onaylanırsa yürürlüğe girmektedir. Milletvekillerinin bu yasama görevi çok önemli olup, bunun dışında soru önergesi hazırlamak gibi önemli bir yetki ve sorumlulukları vardır. Ayrıca Bakanlar Kurulunu denetlemek de milletvekillerinin yaptığı işler arasında yer almaktadır. Vekiller özel ve genel af konularında da yetki sahibidir. Meclise getirilen af tekliflerini görüşüp değerlendirirler. Diğer ülkelerle yapılacak olan anlaşmaların içeriğini ve kapsamını belirlemek, gensoru hazırlamak, meclis araştırması yapmak, ülke gündemine dair açıklamalarda bulunmak, bütçe kanun tasarısı hazırlamak, sunulan tasarıları kabul etmek, Başbakan ve Bakanlar ile fikir alışverişinde bulunmak gibi diğer birçok görev ve sorumlulukları bulunmaktadır.
Özetlemeye çalıştığımız bu yetki, görev ve sorumluluklar belli bir düzeyde bilgi ve tecrübe birikimini gerektirmektedir. Bu nedenle bu göreve aday olanlara, yasama görevi dışında ülkenin veya temsil ettikleri bölgenin gündemi ve sorunlarına çözüm ve öneriler getirmek gibi önemli bir sorumluluk yüklemektedir. Dolayısıyla bunun bilincinde olmanın ve bu vebali üstlenmenin çok önemli olduğunu ve duyarlılık gerektirdiğini düşünüyoruz.
Kaynakça :
(*) Şahin Yedek (Munzur Üniv. Tarih Bölümü)